29 Nisan 2012 Pazar

Bu gün de mazi olmadan. . .

Birkaç gündür sürekli yazı (beraberinde resim) eklemeye çalışıyorum bloğuma .Birikmiş o kadar çok şey var ki, bende şaşırıyorum bazen bu kadar çok şeyi ne zaman yapmışım diye. Ama insan zamanın kıymetini, zamanı az oluğunda daha iyi anlıyor ve değerlendirmek için daha çok çaba sarfediyor . Zaman öyle değerli ki, belki de elimizdeki en büyük semaye. 25 Nisan 2012 tarihinde Prof. Dr Kemal Sayar TRT1 de Gülben'in konuğu idi. Sabah saatleri benim için en yoğun saatler olmasına rağmen, programın reklamını görüp izlemek için şartları epey bir zorladım.Konu;çağımızın hastalığı olan depresyondan nasıl korunuruz, idi.Zorlamama değdi.Gerçekten içerik çok doyurucu idi.Öyle güzel konulara değindi ki Pof.Dr Kemal Sayar...Bunlardan en çok aklımda yer eden şu sözdü;"İnsan ömrü bir gündür; o da bu gündür. . ."Ne kadar çok şey ifade eden bir cümle değil mi?Dün dündür geçmişte kalmış geri dönüşü olmayan mazidir.Geçmişe demir atıp eski hatalarla yada eskinin hayaliyle yaşamak bu güne haksızlık olur.Gelecek ise ya gelecek, yada gelemeyecek.Bu yüzden elimizdeki en büyük sermaye, yaşadığımız şu günümüz değil mi? Şu güzel güne ne kadar çok hayırlı ve güzel şey sığdırabilirsek karımız odur diye düşünüyorum. Çünkü yarın, bu gün de mazi olacak.
  Bunlar beni mutlu eden küçük şeyler, amaç olmaktan çok araç. . .Allah hepimizi, zamanını kaybetmeden zamanın kıymetini, sağlığını kaybetmeden sağlığın kıymetini bilenlerden yapsın.      Amin.



                                                                          





  
  Yukarıdaki resimlerde aliminyum bir sütlük 'ü ve eski bir minik porselen çaydanlığı önce enamel ile
(tampon sünger fırça kullanarak)boyayıp üzerini akrilik boya ile renklendirdim ve peçete yapıştırdım. Sprey vernik ile vernikledim.(peçete TepeHome'dan)

 Hayır ve güzelliklerle dolu günler dileği ile......

 The life is only a day and its today...

 Have a nice day.

İlk yaptığım takılar

İki sene önce farklı bir aktivite olsun diye takı tasarım kursuna başladım.Daha önce de tüm yoğunluğuma rağmen örgü örer, farklı şeyler ortaya çıkarmaya çalışırdım.Farklı hobi alanlarıyla henüz tanışmamıştım.Takı tasarım kursu, el sanatlarına olan ilgimi tastiklemem ve farklı hobilerle tanışmam için bir basamak oldu.Artık rahatlamak ve çağımızın hastalığı depresyondan korunmak için, günde üç defa yemeklerden sonra alıyorum....................:)                                                                                    
O zamanlar blog açmak düşüncem olmadığı için, fotoğrafları sadece modeli unutmamak için  çekiyordum.Oyüzden fotoğraf kalitesi düşük,  kusura bakmayın.                                                                



Düğüm tekniği kullanıldı.








Çivi tekniğive dizgi tekniği kullanıldı




Örgü kısım floş iple çin düğümü yapıldı.



28 Nisan 2012 Cumartesi

bir kolye daha

Kolyenin ucundaki damlayı kum boncukla ördüm.Farklı bir tasarım oldu.




kızımın minik kutusu

  Kızımda benimle birlikte yaptığım herşeyden yapmak istiyor.(çoğu zaman da vakti olmuyor ya) Bloğu oluştururken de en büyük yardımcımdı.Sayfa tasarımlarının çoğunu o yaptı. Birlikte daha fazla zaman geçirmek için blog bahane oldu.Aşağıdaki kutu da tamamen kendi eseri.(henüz 13 yaşında). Çocuk deyip geçmeyin. Arada sırada onlara da yeteneklerini ortaya çıkarmaları için fırsat vermemiz, ortam hazırlamamız gerekmez mi? Ortaya ne güzellikler çıkacak Allah bilir.Biz çok beğendik. Sizce de çok güzel değil mi?   

                 






26 Nisan 2012 Perşembe

takı kutusu
















 Yeni tamamladığım kutunun kapağına peçete uyguladım(peçeteler Bim'den). Alt pembe kısma ise peçete ve stencil uyguladım.Hala tam olarak stencilin püf noktalarını öğrenememiş olsamda stencilin doğal  görünümü hoşuma gidiyor.

25 Nisan 2012 Çarşamba

24 Nisan 2012 Salı

minikler üretiyor

    Daha önce ham ahşap sehpa almak için ailece alışverişe gittiğimizden bahsetmiştim.Benim minikler durur mu...?Hepsi birer obje beğenip çıktılar.Tabi hepsi için ayrı ayrı uğraşmak gerekti.Sade ve gayet başarılı eserler çıktı ortaya...
    İşte şaheserler...

Ahmet Emre ve Ali Kerem'in evi

   
İbrahim Eren'in kutusu

ahşap sehpa boyma

  İlk ahşap boyama girişimim şöyle başladı; almayı düşündüğüm sehpaya, vermek isteyeceğim fiyatın üç katı istenince ben bu sehpayı boyarım dedim.Ham ahşap satan yerlerde bu tarz sehpalar olduğunu görmüştüm.Ailece gidip malzemeleri aldık.Aldık almasına ama, daha eli hiç fırça tutmamış ben,bunu nasıl boyayacağım diye düşünmeye başladım.Neyseki etrafımda bu işte usta kişiler vardı;ablam,görümcem gibi...Uzaktan onların talimatlarıyla biraz zorda olsa sehpayı boyadım.Metalik lila kullandım, sprey vernikle vernikledim.Şimdi de salona girenlerin gözüne ilk takılanlardan biri..Hatta bu sehpadan isteyenler bile oluyor.İşte ilk boyama.........






 İlk deneme için biraz cesaretli bir seçim değil mi?

kum boncuk deyip geçmeyin

 Takı yapımında çok kullanılan bir malzemedir kum boncuk.Kum boncuk deyince dizi dizi boncuklar akla gelir ama kum boncuğun çok farklı halleride vardır.İşte bazıları;



 





 


                          



 



 
Bu tekniğin adı hapishane işi,  kötü bir isim ama öyle koymuşlar işte...Zamanı bol olanlar için olsa gerek, benim gibi...:)





Takılardan bir demet

 Ankaraya geldikten sonra, çocuklardan arta kalan zamanımda beni rahatlatacak bir uğraş arayışıyla başladı takı yapma merakım.Daha önce, takı yapma işi tam sana göre bir iş, bir başlasan bir daha bırakamazsın diyenler olmuştu ama bu kadar uzun ve artarak devam edeceğini düşünmemiştim işin açıkcası.Şimdilerde ise buna keçe, dikiş, peçete halkası,taç, toka, ve en nihayetinde ahşap boyama da eklendi.4 tane çocuktan nasıl vakit buluyorsun?diye soruyor etrafımdaki insanlar.Onlara genellikle şu cevabı veriyorum;
 -İnsanın en üretken olduğu dönem, en sıkıntılı olduğu dönemmiş,....Sıkıntılardan kurtulabilmek için insan kendine, günlük uğraşları dışında ,ona bu sıkıntı yada monotonluğu unutturacak bir uğraş bulması gerekli.Beni de bu uğraşlara yönlendiren  günlük işlerimin çokluğu herhalde...Ama tüm zorluklerına  rağmen dünyanın en güzel şeyi çocuk sahibi olmak ... Allah her isteyene gönlünce versin...Bizim çocuklarımızı da hayırlı insan hayırlı evlat etsin İA.



















   Takılarımdan bazıları;
                                     sizce nasıllar?

23 Nisan 2012 Pazartesi

çay kutularının dönüşümü (painted tea cans)

Evde birikmiş, atılmaya kıyılamamış çay kutularına, bendeniz acemi boyacı tarafından farklı bir görünüm kazandırılmıştır...


kamera çantası (camcorder case)

Kızım ve büyük oğlum kendilerine bir kamera sipariş verdiler.Kameranın gelişinin ertesi günü de 15 tatile gidecek olunca acil birde kamera çantasına ihtiyaçları oldu.O akşam ki çalışmalar sonucu ortaya bu çıktı.Onlar çok beyendiler.


                






Sizce nasıl....

21 Nisan 2012 Cumartesi

Bloguma başlıyorum.

 Merhaba,
Uzun zamandır tasarladığım şeyleri daha fazla kişi ile paylaşabilmek için dünyaya sanal bir pencere açmak istedim.Paylaşımlarım daha çok  el sanatları alanında olacak.Umarım sizlerede yeni ilhamlar verir.Güzel paylaşımlar için ;
                          tekrar merhaba....
                                                        Özlem.
  Hi,
I have opened a blog to share my craft projects with more people.I hope that they will be a bit of inspiration to you. To share beautiful projects ,
                      talk to you soon...
                                                Özlem.