Şalvarımsı pantolon:)

Soğuk ama sıcacık, karlı bir İstanbul akşamından merhaba
Uzun zamandır kafamda tasarladığım bu pantolonu uygun kumaş bulunca dikebildim ancak. Bu tarz bir elbise dikmiştim, onun  modelinden esinlenerek çalıştım. Rahat bir pantolon kalıbını verev yerleştirdim kumaşın üstüne, yeterli genişliği verdikten sonra belli bir açıyla daralttım. Paçalara da daha da daraltmak için pile yaptım. Elbise modelini de resimleyebildiğim en kısa zamanda yayınlayacağım inş. Umarım size de ilham verir:)

 

 

          

Salaş tunik

 

Biraz deri görünümlü, triko kumaştan diktiğim salaş tuniğim. Gayet bol bir tunik oldu, tam da sevdiğim gibi. Resimlerimi çocuklara çektirdiğim için çok güzel kareler yakalayabildiğim söylenemez ama sanırım size fikir verecek kadar açıktır. Çuval gibi bir şey :))Farklı renklerle kullanılabilir. Yaka ise bir kolye aslında, zincirden yaka görünümü verilmiş. Her kıyafetle kullanılabilecek bir kolye.

 Bol ilhamlı hayırlı günler herkese:)

 

 

 

Deri uzun yelek

Tekrar uzun bir aradan sonra;

 

 

 

 

 

 

 

 

 

yapay kürk uzun yelek

 Bu kumaşı nasıl adlandıracağımı bilemedim aslında. Biraz uzunca bol pantolonla giydiğim bir yelek. Dikilip blogda yayınlanacaklar listesinde bekleyenlerden. . .

 

 

 

Bilin bakalım buradaki kuyruk kime ait:)

 

 

 

Şimdiki hali,

Bu da ilk tanıştığımız zaman ki hali:) Şuna bi bakın:):)

 

 

Bir koltuğa kaç karpuz sığar?

 Tekrar bir özürle başlıyorum yayınıma... Malum, işi, vaktinden çok olanlar zümresinden biri olarak,  uzun zamandır bir yayın hazırlayıp bloğumu güncelleyemedim. Dört çocuklu bir anne olarak, (her ne kadar büyümüş olsalar da) yetişkin birer birey olana kadar tüm sorunlarıyla birebir ilgilenmem gerekiyor. Aynı zamanda. . . evle ilgili sorumluluklarım. Son bir senedir de, işe geri dönmüş olmanın yoğunluk ve yorgunluğu veee yakın zamanda edindiğimiz evimizin maskotu yavru kediciğimiz YUMAK .Eee birde blog yazmaya çalışınca,  önem sırasına göre ihmal ettiğim blog oluyor tabi. Üretsem çekemiyorum, çeksem yayınlayamıyorum, yayınlasam... üretemiyorum. Kısaca zaman yetmiyor ...:)(:

 Bazen soruyorum kendi kendime, bu kadar işin içinde niçin yapıyorum ben bunları diye....zihinsel yorgunluğumu, üreterek atıyorum galiba. Üretmek yaşam tarzı oldu benim için. Araştırmalara göre insanı en mutlu eden üç şey; üretmek, karşılıksız yardımda bulunmak ve sevdikleriyle vakit geçirmekmiş,  benimde böyle başlayıp devam etti bu hikaye, ürettiklerimi de paylaşarak. Sonra ürettiklerimi fikir olarak da paylaşmak istedim sizlerle, benim gibi üretmek ve paylaşmak isteği duyan tüm sanal dostlarla.. Peki dostlar söyleyin bana bir koltuğa kaç karpuz sığar?


    Ama yine de ;

 

felsefesiyle blog yazarlığına devam etmeye çalışıyorum acizane, biraz aralar uzun olsa da:)

Yılmadan beni takip eden siz değerli takipçilerime Yumağımızın  görüntüsü ile iyi geceler.

Sevgiler...

Püsküllü pelerin

Kızım için diktiğim bir parça daha. Başka bir blogger arkadaşın çalışmasından esinlenerek diktim.

 

Su yeşili reglan kol pardüse

 

 

 

 

Reverse tunik:)

 Bu ismi ben verdim bu tuniğe:) Şöyle ki tuniğin ön sağ parçası istenilen uzunluğa geldikten sonra kumaş ters  (geri) çevrilerek sol ön parça oluşturulduğu için böyle bir isim seçtim. Tekstilde, eski fosforlunun yerine, neonların, turuncuların yerine, oranjların, kırık beyaz yerine, ekruların kullanılmasının ardından bu modelede böyle bir isim vermek abes olmaz değil mi? Türkçemize bir yeni kelime daha:(
 Kızım için diktim. Bayramda beğenerek giydi. Yeni neslin (ve hatta benim) severek giydiği salaş bir tarz.

Hepinize sevgiler...

Delikli desenli deriden astarsız ceket

 

 

 

Kitap kutu

Kızımdan bir sanat eseri daha:)

 

 

ben de kimono diktim:)

 Bu günlerde çok moda olan kimonolardan bir tane de ben diktim.  Rahatlıkla giyebileceğim bir kıyafet oldu. Kumaşı jarse. Çok kullanışlı bir kumaş olmadığını biliyorum ama dökümlü duruşu ile bu tarz bir kıyafete yakışacağını düşündüm. Hatta bu kumaşı başta yarım daire etek dikmek için almıştım ama oy birliği ile kimonoya karar verdik. Ev halkı beğendi. Bir de siz bakın bakalım:)

 

 

 

 

Kaymaklı biber (kremalı biber sote)

 Hem anne hem baba tarafından göçmen olduğumuz için göçmen yemeklerini çok yapar annem. Bu da onlardan biri. Süt kaymağı çok kullanılır göçmenlerin mutfağında. Sanıyorum zamanında Balkanlarda hayvancılıkla uğraşmışlar, bu yüzden de mutfaklarında süt, yoğurt ve kaymağa çok yer vermişler. Benim çok severek yediğim ama şimdilerde unutulmaya yüz tutmuş bir yemek:( Ben süt kaymağına çok ulaşamadığımdan, bazen krema ve kahvaltılık kaymakla da yaptığım olur. Siz de kremalı tatları seviyorsanız, bir deneyin derim.
 Gelelim tarife; Malzemelerin oranları damak tadınıza göre değiştirilebilir.
 Yarım kilo kadar tercihen köy biberi,
 Yarım çay bardağı sıvı yağ
 Yarım kase süt kaymağı veya yarım kutu krema veya üç yemek kaşığı kahvaltılık kaymak.
 Tuz.
 Biberi kendi yönteminizle soteleyin. En son ocağı kapatmadan süt kaymağını ilave edin, fıkırdatıp altını kapatın. Eğer kahvaltılık kaymak kullanıyorsanız, kaymağı ekleyip hemen ocağı kapatın, krema kullanıyorsanız, biraz daha sıvı kıvamlı olacağından , birkaç dakika kaynatabilirsiniz. Sonra da afiyetle yiyin:))

Beyaz sır etkinlği bloğunun düzenlediği Blog Keşfi Etkinliği

 Beyaz sır bloğunu hazırladığı bloglar arası etkileşimi arttırmak amaçlı







Blog Keşfi Etkinliği'ne bir göz atın derim.Mutlaka size hitabeden bloglar bulacaksınız ve de isterseniz bloğunuzu daha fazla kitlelere tanıtabileceksiniz. Ya da blog sahibi değilseniz bu, sizin için daha fazla bloğa ulaşmak için bir yöntem olabilir. Şimdiden iyi gezmeler:)

Siyah beyaz jile

  Herkese hayırlı ramazanlar diliyorum.
 Yine, ben, amatör terzinin yaptığı bir çalışma. Bu işi öğrenmeye azmettim. Siyah bir ceketle (kemerli ya da kemersiz kullanılabileceğini düşünerek) resimledim. Sonralarda daha  da güzel çalışmalarda görüşmek üzere...

Sevgili Antigone' den çekiliş hediyem geldi:)

 Bloglar arası etkinliklere pek katılamıyorum . Bu sebepten de bloggerlarla iletişimim  biraz kopuk oluyor maalesef. Sevgili Antigone'nin çekilişine katıldım geçen haftalarda ilk defa ve kurada ben çıkmışım. Sevgili Antigone de geciktirmeden göndermiş hediyesini sağolsun. Çok cici bir ceket. Üzerine de güzel dileklerini yazmış. İşte hediyem:)

  Tekrar teşekkürler sevgili Antigone:)

siyah basic etek

   Astarlı, ön ve arkasında ikişer serbest pile bulunan siyah eteğim

 

 

 

 

trenç kot modelinde yelek

 

 

 

Trenç kot görünümünde bir yelek diktim. Biraz parlak bir kumaş ama, başlangıç için elde olanlarla :) uygun bir kemerle, pantolon üstüne kullanılmak üzere...

                          Bu da deseni;

 

 

    Haa, bu arada bu sene yelek çok modaymış, diktikten sonra duydum, her ne kadar modayı yakından takip etmesem de, göze de aykırı görünmemek lazım değil mi?

Boynuz kulağı geçermiş

Bu sene kızım okulunda ahşap boyama kursuna gidiyor. Çok cici çalışmalar yapıyor. Bu da onlardan biri. Kulağı geçmiş değil mi?

 

 

 

 

 

 

Abajur yenileme

 İnsanın hayatında sayılı dostları vardır ya, işte onlardan biri... Arkadaşım Seçil, ne zaman bir dosta ihtiyacım olsa yanımda bulabileceğim eşsiz bir arkadaş...Söylenebilecek o kadar çok şey var ki onunla ilgili...Tekrar buluşmayı cennete  bıraktığım arkadaşımı İstanbul' a gelince yanıbaşımda bulmam belki de İstanbul 'a alışabilmemin en önemli sebeplerinden biri.
 İşte Seçil'in yıkayıp kuruttuğu çocuk odası abajuru biraz kendini bırakınca:) yapılabilecek bir şey var mı diye sordu. Ben de yeni odalarının renginde yenileyebileceğimi söyledim ve sonuçta bu çıktı ortaya.

                                       (vazonun üzerine koyup çektim bu resmi)

Yıkanıp kurutulmuş hali,

 

 

Bu da odalarından bir görüntü,

 

 

Diğer cepheden,

 

  Yani, baştan sona evde yapılabilecek bir çalışma. Malzeme olarak abajur teli, organze kurdele, aynı renkten saten kurdele, tüylü şerit, silikon tabancası kullandım. Elektrik ile ilgili kısımları bir elektrikçiye sorulabilir.

    Minik sahibi güle güle kullansın:)